İlerici misin yoksa gerici mi?

Böyle bir soruya cevap vermeden önce bu “gerici” kelimesinin niçin kullanıldığına bir bakmak gerekmez mi? Koskoca bir Hak din böyle bir yafta altında yok edilmeye çalışılmıyor mu diye sorulmaz mı? Bu “gerici” kelimesiyle birşeyleri damgalama çabası da nereden çıktı diye neden hiç sorulmadı? “Siz gerici olmayın, köpeğin avcıyı takip ettiği gibi batıyı takip edip ilerici olun” diyenlere şerefsizce sükut etmek Hz. Muhammed (sav) ümmetinin yapacağı iş midir?

Peki, ilericilik kelimesiyle ne anlatılmaya çalışılıyordu? Kaynağını Allah’ın açtığı ve gösterdiği yoldan almayan bir ilericilik, neyi ihata edebilir ki? Allah’ın ihata etmediği ne var ki? Böyle kafirce bir ilericilik tek bir zerreyi bile ihata edebilir mi? Bu “Şeytanlıkta ilericilik” değil de nedir? Dünyayı titreten Osmanlı İmparatorluğu’na “gerici” demek kimin haddine? Türkiye Cumhuriyeti’ne “ilerici” diyebilmek ise akıllı bir kişinin yapacağı iş midir?

Önümüze getirilen tabaktaki kelimeleri yemeden önce oraya neden konulduğuna bakmak gerekmez miydi? Ne verirlerse hemen yedik. Çağdaşlık, laiklik, irtica, batılılaşma, vs. Ancak görüldü ki artık bu suni yiyecekler Allah’ın o besleyici tertemiz nimetlerine hiç benzemiyor. Ne ruhani bir lezzeti var, ne de hazmı mümkün. Beladan başka birşey getirmiyor. Hayvani bir  hale döndürüp duruyor. Allah ile aramızdaki bağları kesmeye programlanmış. Besmele bile çekemez, Allah’ın selamını bile veremez olmuşuz. Okullarda onca sene okuyup da insanlığından habersiz yığınlar ne Allah’ını, ne kendisini, ne hayatı tanıyabildi. Allah’ın değil şeytanın hizmetinde olan kitleler gerçekten de çok “ileri” gittiler. Bütün derdi bugün ne yiyeceğim, ne giyeceğim, nerede nasıl sefa süreceğim diyenlerin ötelerde nasıl bir geri kalış içinde olacağı her akıllı insanın malumudur.

İlericilik ve gericilik... Hz. Peygamberimiz (sav)’in getirdiklerini bu yaftalarla elimizin tersiyle ittik mi yoksa? Ancak bilinmelidir ki her kim İslam binasından bir taş düşürtmek ister, oraya onun başı konur. Hak, batıla mağlup olacak değildir. İtibar ettiğimiz Hak mı, yoksa batıl mı? İtibar edilen batılla sürülen bir hayat, şeytanın izini takip etmek değil de nedir?

Unutulmamalıdır ki insan ya Allah ile beraberdir, ya şeytanla. Ortası yoktur.