Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
 
Adınız Soyadınız
E-mail Adresiniz
Arkadaşınız Adı
Arkadaşınız Email Adresi
Email in Konusu
 
Bu yazı 15.02.2012 tarihinden beri 246 kez okunmuştur
Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Bir Saat Belirtilmedi 15.02.2012
Çağırdın. Tam bir saatim vardı. Yemeğe değil de sana geç kalmaktan korktum ben hep.. Bana yakıştığını söylediğin petrol kazak, kot ve spor ayakkabılar.. İşte yoldayım havada ki nemin ruhumu okşadığını hissediyorum. Çiçek satan dükkanın önündeyim ve öylece vitrine bakıyorum. Papatyalarda narin ellerini görüyorum o an ama sen papatyalardan nefret edersin. Sonunda kapındayım. Nereden bilebilirdim ki bu kapının açılışının aslında yüreğinde kinin kapanışı olduğunu.. Açtın. Gülümsüyorsun ama buz gibi. Davetkar gözlerin ama git dememek için kendini zor tutan dilini fark ediyorum. İçeri girerken ayaklarımın beynime geri git komutasını verse de olmuyor. Gülümsüyorsun ama buz gibi. Gözlerinde ki fırtına yakıp geçiyor içimde bir şeyleri. Bir tutam terk edilmişlik koyuyorsun önce önüme. Sonra tap taze yalnızlık... Bunlarda yetmiyor anlatı veriyorsun bir de geç kalınmışlıkları. Bir yanda tek hareketin ile nefesimi kesen sen, diğer yanda yüzünde ki ifadesiz ifade de yok olan ben.. Şarabıma biraz sen doldurup, kokunun verdiği sarhoşlukla yumuyorum gözlerimi geceye..
 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam