Nur İle Zulmet
Nur ile zulmeti birbirinden ayırabiliyor muyuz?
Allah’a mı kulluk ediyoruz yoksa şaytana mı? Kimin yap dediğini yapıyor, yapma dediğini yapmıyoruz? Kimin emir ve yasaklarına tabi oluyoruz?
Şeytan Allah’ın emrini reddetmiştir. Kim Allah’ın emrini reddederse, karşı gelirse şeytan olur. Şeytan emri terketti, edepsiz oldu ve tardoldu. Şeriatin dışına çıkan kafir olur. Bu yola giren elbette her taraftan tokat yer. Allah’ın emirlerini bırakan, şeytanın yolundan gidenlere; Allah böylelerine yakışan hükmünü verir. Her yerde bu ceza vardır.
Allah’a çağırana mı kulak veriyoruz? Yoksa şeytana çağırana mı kulak veriyoruz? Hak yolunda mıyız yoksa batılın yolunda mıyız?
Allah’tan korkmayanı korkutacak çok şeyler gelir. Dışarıdan gelenin haddi hesabı olmadığı gibi içerden de gelir. Rahat yaşamaz o insanlar, rahat da ölmezler. Yattığı yerde de rahat bulmaz, mahşer gününde de rahat bulmaz. Cehennemin ateşi dünyadayken tutar. Allah’ı tanımayan, Allah’tan korkmayan, Allah’a tazimi olmayan kimselerin dünya hayatı da, ahiret hayatı da zehirdir.
Allah’tan mı korkuyoruz yoksa yarattıklarından mı? Kimin dediğini yapıyoruz? Üzerimize ne yağıyor? Cennet yolunda gidenlere yağan rahmet mi, yoksa cehennem yolunda gidenlere yağan gazab mı?
Şeriat, tarikat, hakikat ve marifet mertebelerinde nerelerdeyiz? Allah’ın gönderdiği şeriati gözetmeyeni Allah’ta gözetmez. Başına gelmedik bela da kalmaz, üzerine lanet de yağar. Nemrut ve askeri gibi telef olur, helak olur kahrolur giderler.
Profesör de olsa görüyoruz ki insan niçin yaratıldığını bilmiyor. Allah’ın yarattığı bunca mahluk niçin yaratıldığını bilirken, ya insan nelerin peşinde? Niçin dünyaya hücum eder? Allah için iş yapmayanın yüzü ne dünyada güler ne de ahirette.
Bizle beraber gördük ki Çanakkale savaşlarında dünyanın dört bir yanından gelip halifesiz kalmamak için savaşan bu ümmetin evlatlarının kanları döküldü. 7 asır İslam davasında olan Osmanlı İmparatorluğunun torunları acaba şimdi neyin davası için varız diyorlar? Ne ile yönetildiğimizin farkında mıyız? İlhamımızı melekut aleminin cevahirinden mi alıyoruz? Yoksa içki kadehinden, saman torbasından mı?
Ne dersiniz? Nur ile zulmeti birbirinden ayırabiliyor muyuz?